30 Mart 2017 Perşembe

HAYATINIZIN EN GÜZEL YILI




Bir gün üniversite kütüphanesinde iş ve ticaret hakkında motivasyon kaynaklı bir kitap araken karşıma Debbie Ford'un yazdığı "The Best Year of Your Life (Hayatınızın En Güzel Yılı)" kitabı dikkatimi çekti. Nedeni ise, 2017 yılının başlarında geleceğim için kurduğum 1 yıllık hedeflerimdi. Yani bir yıl içinde ulaşmam gereken hedefler koymuştum kendime ve bunlar için çaba sarf ediyordum ve etmeye de devam ediyorum. Kitabın ismi dikkatimi çekince bu kitabı mutlaka okumam gerektiğine karar verdim.


Öncelikle yazar Debbie Ford kimdir diye merak ettim ve biyografisini okumaya karar verdim. Daha sonra kitabı daha büyük bir merakla okumaya başladım. Peki Debbie Ford kimdir? Debbie Ford kişisel gelişim konularında çeşitli kitaplar yazmış bir yazar, bir yaşam koçu ve bir öğretmendi. Debbie Ford’un 1998 yılında kaleme aldığı, “The Dark Side of the Light Chasers (Işığı Arayanların Karanlık Yanı)" adlı kitabı New York Times'ın en çok satılan kitapları arasında yer almıştı. Daha sonra yazdığı “Manevi Boşanma” ve “Neden İyi İnsanlar Kötü Şeyler Yapar ” adlı kitaplarıyla birlikte bir milyondan fazla satışa imza atarak 32 dile tercüme edildi. Ayrıca, elde ettiği tecrübeler ile çeşitli ülkelerdeki yaşam koçlarının kendilerine seminerler ve eğitimler vererek büyük kitlelere ulaşmayı başarmıştı. Kanserle uzun süre savaş ettikten sonra Debbie Ford 2013 yılında hayatını kaybetti.


Peki şimdi gelelim kitaba. Kitabın genel özetini anlatmak gerekirse; birçoğumuz hayatımızda "eğer şunu başarabilseydim ne güzel olurdu" gibi birçok düşünceleri aklımızdan geçirtmekteyiz. İster sağlığımız olsun, ister ailemizle olan ilişkiler olsun, isterse de finansal yönden bir başarı elde etmek olsun. Genellikle bunları hayal ederiz ve keşkelerle yaşamaya devam ederek bir gün mutlaka bunu başarabileceğimizi düşünmekteyiz. Ama eğer bugün, her zaman istediğiniz hayatın tam önümüzde, elimizi uzatsak yakalayabileceğimiz mesafede olduğunu fark edersek, ne olur?

Genel olarak kitap 3 bölümden oluşmaktadır: Düşleyin, Planlayın ve Yaşayın.
Birinci "Düşleyin" bölümünde gerçekten de ne istediğinizi, neler hayal ettiğinizi ve buna ulaştığınızda neler hissetmek istediğinizi kesinleştirmeniz ile ilgilidir. Debbie Ford kendi tecrübelerine dayanarak, daha önce belirli şeyleri başardıktan sonra geçici tatmine ulaşsa da bir süre sonra tekrar bunalıma girdiğini anlatmaktadır. İkinci "Planlayın" bölümünde ise, hayallerinizin peşinden gitmeniz için, hayatınızın en güzel yılını yaşamanız için yarım kalmış hesaplarınızı kapatarak yeni bir sayfa ile başlamanızı ve kendi tabiriyle kurabiyesiz bölgeler adlandırdığı negatif düşüncelerden uzak durmayı tavsiye etmektedir. Ayrıca, planlar, hedefler ve disiplin hakkında da detaylı izah vermektedir. Son olarak üçüncü "Yaşayın" bölümünde hayatımızın en güzel yılını yaşamamız için harekete geçmemiz hakkında yazmaktadır. Bu ise, kusursuz bir bütünlükle, kendimizi harika hissederek, hayatımızın önemli anlarını yakalayarak ve diğer özelliklerle ortaya çıktığını anlatmaktadır.

Son olarak şunu söyleyebilirim, kitap genel anlamda teori çerçevesinde yazılmıştır. Bazı kısımlarda işi pratiğe çevirmiştir. Bilmiyorum, belki bana öyle geliyordur ama hayatımızın en güzel yılı yaşamamız için neler yapmamız gerekir konusunda sanki eksik kalmıştır. Asla sıkıcı bir kitap değildir. Çok güzel anlatılmıştır. Ama genel olarak bana göre kişisel gelişim anlamında bu kitap 10 üzerinden 7 puanı hak ettiğini düşünüyorum.

Kaynaklar

14 Şubat 2016 Pazar

SEVGİLİM...


Sevgilim, canım Renam...

Bu blog yayınımı sene özel olaraq yazıram. Bundan evvel ve hemişe bütün insanların görmesini istemişem. Amma bunu sene özel olaraq yazıram ve hamının bunu görüb bilmesini isteyirem. Bildiyin kimi bu gün 14 fevral bir-birini seven insanların qoşvuma günüdür. Lakin bu gün ve qısa bir müddet daha sene qovuşabilmeyecem. Amma olsun gözlemeye deyer bunu. Allah bütün seven insanları bir-birine qovuşdursun inşallah...


Öncelikle senin nece bir insan olduğuvu, nece gözel bir heyat yoldaşına sahib olduğum haqqında yazmaq isteyirem. Sen... içi sevgi dolu, xoş ve saf hisslerle dolu bir insansan ve hemişe bele olmağıvı isteyirem. Sene de dediyim kimi menden soruşsalar ki seninle evlenmem üçün 100 sebeb var mı, inan var deyerem ve seve seve onları sayabilerem :) Amma en esas 5 sebeb: Gözelliyine heyran olduğum üçün, içindeki xoş semimiyete göre, aldığın o gözel exlaq ve terbiyeye göre, seni sevenlere qiymet vermeyi bacardığın üçün ve en esası da seni çooox çoox sevdiyimçün.

Canım Renam... İnşallah yaxın bir vaxtda bir-birimize qovuşarıq ve sevgi dolu heyatımıza el-ele tutaraq ve birge addımlarımızı ataraq davam eleyerik. Renam, seni tanıdığım andan etibaren heyatımın bir deqiqesinin de axıb keçmesini istemirem canım. Seninle birlikde ortaq bir keçmişimizin, anılarımızın olmasını ve paylaşabilecek bir geleceyimizin olmasını isteyirem. Yaşlanıb ölene qeder seninle olmaq isteyirem. Ne yaxşı ki menimle evledin, meni xoşbext eledin, dünyama dünya qatdın. Renam, seni çox sevirem :)

19 Ocak 2016 Salı

TÜRKİYE- AZERBAYCAN DIŞ TİCARETLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI (2005-2014)



Merhaba değerli üniversite, yüksek lisans ve araştırmacı arkadaşlarım. Bir çoğunuzun bildiği gibi Akdeniz Üniversitesinin Sosyal Bilimler Enstitüsüne bağlı olarak Uluslararası Ticaret Anabilim Dalında yüksek lisans okumaktayım. Bu yakınlarda aldığım yüksek lisans derslerinden biriyle ilgili ödev yapmaya ve ödevimi makale şeklinde teslim etmeye karar verdim.


Makalemi 2005-2014 yılları arasında olan Türkiye ve Azerbaycan'ın dış ticaret verilerini karşılaştırarak yazdım ve çok ilgi çekici sonuçlar ortaya çıktı. Bildiğimiz gibi 2014 yılından sonra petrol fiyatlarındaki düşüş ve ulusal paraların dolar karşısında devalüe edilmesi ile neredeyse tüm dünyada ekonomik kriz yaşanmaktadır. Bu faktörleri de ortaya atarak yaptığım makalenin sonuçlarını sizlerler paylaşıyorum: 


SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
        Türkiye ve Azerbaycan’ın dış ticaretlerinin genel olarak karşılaştırılmasında 2014 yılına göre Türkiye en çok ihracatı Almanya’ya, ithalatı ise Rusya’dan yapmıştır. Azerbaycan ise en çok ihracatı İtalya’ya, ithalatı ise Rusya’dan yapmıştır. Türkiye ve Rusya arasında 2015 yılının sonunda oluşan uçak krizi ile Türkiye dış ticaretinin bu durumdan olumsuz, Azerbaycan’ın ise olumlu çıkacağı tahmin edilmektedir. Nedeni ise Rusya’nın Türkiye ile ticari ilişkilerini keserek komşu ülkeleri olan Azerbaycan ile daha sık ticari ilişkilere geçeceği tahmin edilmektedir. 

Türkiye’nin son 10 yıllık verilerini ele alırsak 2005-2013 yıllarının iyi geçmediğini, aradaki farkın dış ticaret dengesinin olumsuz yöne doğru gittiği görülmektedir. Fakat 2014 yılında aradaki farkın azaldığı bilinmektedir. Bu da olumlu yönde az da olsa bir ilerlemenin olduğunu göstermektedir. Eğer bundan sonra Türkiye ekonomik krizlerden etkilenmese, sanayi ve imalat sektörünün daha da gelişmesi ile Türkiye dış ticaretinin daha da iyi bir yol alacağı tahmin edilmektedir. Fakat 2015-2016 yıllarında petrol fiyatlarının düşmesi ve Türk lirasının dolar karşısında devalüe edilmesi ile bu ekonomik krizden etkilenme kaçınılmazdır.

        Azerbaycan petrole bağlı bir ülke olduğu için petrol fiyatlarının yükseldiği dönemlerde ihracatının olumlu, fiyatlarının düştüğü dönemde ihracatının olumsuz yönde ilerlediği bilinmektedir. Yani Azerbaycan’ın ihracat rakamları petrol fiyatlarına paralel olarak sonuçlar vermektedir. 2012 yılına kadar iyi devam eden Azerbaycan 2012 yılından itibaren ihracatta düşüşe geçmiş. Hatta 2015 yılının sonunda ihracatının kötü duruma gelmesi ve ülke hazinesinde yeteri kadar dolar cinsinden para olmadığı için Azerbaycan parası olan manat dolar karşısında yüzde 50 devalüe edilmiştir.

      Türkiye-Azerbaycan dış ticaret verilerinin karşılaştırılmasında her iki ülke için de beklenilen ortak bir nokta bulunmaktadır. Bu da ülkelerin başlayan ve ileride devam edecek olan ekonomik krizden etkilenmeleridir. Yüzde 94 civarında petrol ihracatı yapan Azerbaycan’ın bu ekonomik krizden daha çok etkileneceği tahmin edilmektedir

24 Aralık 2015 Perşembe

ALANYA YABANCILAR MECLİSİ VE ULUSLARARASI NOEL PAZARI


 Merhaba değerli arkadaşlar bu seferki blog yayınında üyesi olduğum, hevesle bu işe gönül koyduğum Alanya Belediyesi kapsamında faaliyet gösteren Alanya Yabancılar Meclisinden ve ana faaliyeti olan Uluslararası Noel Pazarından bahsetmek istiyorum. Bu sayede Meclis ve faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olacaksınız. 

Alanya Belediyesi Yabancılar Meclisi

Alanya Yabancılar Meclisi 2004 yılı Ağustos ayında kurularak, Alanya Belediyesi kapsamında etkin olarak çalışmalarına başlamıştır. Meclisin çalışma programı her ayda bir kere yapılan genel toplantıda hazırlanan gündem maddelerine göre belirlenmektedir. Genel olarak konuları: Uluslararası Noel Pazarı, Alanya'da yaşayan yerleşik yabancıların sorunlarına çözüm bulmak ve Alanya'da çeşitli etkinliklerden yabancıların haberdar olmasına katkı sağlamaktır (Meclisin resmi web sitesi için buraya tıklayınız).

Resmi kendim çektiğim için ben orada yokum :)
Alanya Belediyesi Yabancılar Meclisinin 2015 itibarı ile 15 ülkeden üyesi vardır. Bu ülkeler; Almanya, Türkiye, İran, İngiltere, İrlanda, Hollanda, Danimarka, Gürcistan, Rusya Polonya, Norveç, Finlandiya, İsviçre, Azerbaycan ve Litvanya’dır. Ayrıca, meclis içerisinde çeşitli yabancı dernek, kilise ve grup başkanları da yer almaktadır. 

Alanya Yabancılar Meclisi üyelik kartım 
 Meclis şemasına bakıldığında şema başında Meclis başkanı olan Abdullah KARAOĞLU gelmekte, Turizm ve Basın temsilcisi Nimet BOLAT, yabancılar için Belediyede sorumlu kişi Kerim KOCABAŞOĞLU'dur. 2013 yılı Ocak ayından itibaren Mecliste Alanya İşletme Fakültesi uluslararası öğrencilerini ben ve arkadaşım Mustafa gururla temsil etmekte ve Fakültemiz adından katkı sağlamaya çalışmaktayız.

Uluslararası Noel Pazarı

2009 yılından itibaren Alanya Yabancılar Meclisi her yıl aralık ayında yılda bir gün Uluslararası Noel Pazarını organize etmektedir. Noel Pazarının amacı, insanların ticari amaç gütmeden stantlar kurarak, çeşitli ürünleri ve yiyecekleri satarak, elde edilen kar ile engellilere yardım edilmektedir. Bu sene 6.'sı düzenlenen Noel Pazarına eşim Rena ile katkı sağladığım için çok mutluyum. İşte 6. Uluslararası Noel Pazarında güzel kareler:








30 Kasım 2015 Pazartesi

HER ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİNİN YAPMASI GEREKEN 5 ŞEY


Değerli öğrenci arkadaşlarım...

Uzun zamandır bu konu hakkında yazmayı düşünüyordum ve bu gün yazamaya karar verdim. Şu anda öğrencilik hayatı yaşayan bir çok genç gibi ben de üniversite hayatını farklı-farklı renkleriyle yaşadım. Öğrencilik hayatı, özellikle de üniversite öğrenciliği ayrı bir zevk, ayrı bir heyecan ve ayrı bir güzelliktir. 2010 yılında Akdeniz Üniversitesinin Alanya İşletme Fakültesinin Turizm İşletmeciliği bölümünü kazandım. Eğitim aldığım 4 yılda güzel arkadaşlar, saygılı hocalar ve iyi anılar kazandım.



Konumuza girmeden önce sizlere şunu sormak isterim. "Mandıra Filozofu 2" filmini izlediniz mi? :) Çünkü filmin  başında baş karakter olan Mustafa Ali annesiyle konuşmasında annesine şunları söyler: "Bak anne hayatta 2 tür pişmanlık vardır. Birincisi, yaptığın bir şey için pişman olursun. İkincisi, yapmak isteyip de yapamadığın bir şey için pişman olursun. Birinci pişmanlık zamanla geçer ve unutursun. Amma ikinci pişmanlığı hayatın boyunca unutamazsın ve ölüm döşeğinde olduğunda bile hatırlayacaksın." Umarım mesajı vere bilmişim...

Her Üniversite Öğrencisinin Yapması Gereken 5 Önemli Şey:

  1. Yurt Dışı Programları: Yurt dışı programları dediğimde yurt dışına gidip yapıla bilecek her türlü programları kapsamaktadır. Başta Work & Travel olmakla, Camp Staff, erasmus öğrenci değişim programı, yurt dışı dil okulu, staj, Avrupa ve ya dünya gönüllülük faaliyetlerine katılarak, hem yurt dışına ucuza gitme fırsatı elde edersiniz, hem de iş hayatınıza katkı sağlayacak önemli bir tecrübeye sahip olabilirsiniz. Ayrıca, yabancı dilinizi pratik yaparak geliştirme imkanı elde edeceğinizi de unutmamalısınız. 
  2. Özellikli Bir Kursa Kayıt Olmak: Bildiğimiz gibi çevremizde fazlasıyla farklı alanlarda eğitim veren özel ve vakıf kursları vardır. Bunlar: dil kursları, bilgisayar kursları, ehliyet kursları ve dans kursları gibi bir çok farklı özellikli kurslardır. Öğrenci olduğunuz için bu kurslara öğrenci indirimiyle kayıt olabilir ve sertifika elde edebilirsiniz. Ayrıca herhangi bir spor dalına kayıt olarak spor lisansı elde edebilirsiniz. Gelecekte ise bu sizin için elde ettiğiniz bir yetenek ve ya bir üstünlük olabilir.
  3. Üye Olmak ve Faaliyetlerden Yararlanmak: Üye olmak başlığı biraz garip gelse de üniversite içerisinde ve ya çevresinde bir çok dernek, öğrenci kulüpleri ve toplulukları bulunmaktadır. Bu tür kar amacı gütmeyen birliklere üye olarak onların faaliyetlerine katılmaya (siyasi olmamasına dikkat edin. Örneğin, geziler) özen gösterin.
  4. Yarışlara, Organizasyonlara Katılmak: Üniversitelerin web sitelerine, fakültelerdeki afişlere dikkat ederseniz girişimcilik yarışmaları, sempozyum, öğrenci kurultayları ve fuarlar gibi çeşitli şehirlerde yapılan yarışları ve faaliyetleri görürsünüz. Böyle yarışlara bir iş fikri ve ya bir konu ile başvuru yapabilirsiniz. İnanın pişman olmazsınız, hatta yarıştan para bile elde edebilirsiniz.
  5. Tatilleri İyi Değerlendirmek: Öncelikle şunu söyleyeyim. İş başvurusu yaparken firmalar sizden ne istiyor? Evet, doğru :) İŞ TECRÜBESİ... Bu yüzde siz siz olun ara tatillerde staj yapmaya, gönüllü olarak çalışmaya, imkan varsa ücretli çalışmaya özen gösterin. Ne yaparsanız yapın tatilleriniz yatarak, boş bir şekilde geçirmeyin.

İşinize yaraması ve hayatınıza bir katkı sağlaması dileğiyle...